Ara Tatilde Endülüs Gezisi – Kasım

İstanbul Havalimanı Dış Hatlar Terminali’nde saat 06:00’da buluşuyoruz ve check-in işlemlerinin ardından Türk Hava Yolları’nın TK 1303 sefer sayılı uçağı ile saat 08:55’te Malaga’ya uçuyoruz. Yaklaşık 4 saat 30 dakikalık bir uçuşun ardından saat 11:35’te Malaga Havalimanı’na varmış oluyoruz. Bagaj ve pasaport işlemlerinden sonra otobüsümüze geçip Güzel bir Akdeniz liman şehri olan Malaga’yı geziyoruz. Endülüs döneminde yapılmış olan Alcazaba, yarım kalmış Malaga Katedrali, Roma Tiyatrosu, Anayasa Meydanı göreceğimiz yerler arasında. Malaga’nın modern ve renkli sokaklarında vereceğimiz kısa bir serbest zamanın ardından Sevilla şehrine doğru yola çıkıyoruz ancak yolumuz üzerinde çok önemli bir durağımız var. Küçük ama etkileyici Ronda şehri. İspanya tarihinde ilk defa boğa güreşlerinin yapıldığı, Tajo nehrinin üzerinde 150 m. yükseklikte bir kayalığa tutunmuş, İspanya'nın en eski ve en aristokratik yerleşimlerinden biri olan ve 700 yıl boyunca Müslümanlar tarafından yönetilen Ronda'da eski şehir ile modern yeni şehri birbirine bağlayan Yeni (San Miguel) Köprüyü, ülkenin en eski Arenası’nı, 17. ve 18. yüzyıldan kalma evlerini ve muhteşem manzarasını göreceğiz. Yola devam edip akşamüstü Sevilla’ya varıyor, otelimize yerleşiyor ve akşam yemeğimizi alıyoruz.

Kahvaltının ardından Sevilla veya o dönemki ismiyle İşbiliye şehrini gezmeye başlıyoruz. Quadal Qıvır (Vadi-i Kebir) Nehrinin kenarında kurulan ve bir dönem Amerika kıtasına giden gemilerin dönüş noktası olan Sevilla’da, nehir kenarında yer alan ve Amerika’dan gelen altınların toplandığı Altın Kule, 1929 yılında yapılan İbero - Amerikan Fuarı bölgesi ve bu bölge içinde bulunan ihtişamlı İspanya Pavyonu, dar sokakları ile Santa Cruz bölgesi, İşbiliye Ulucamii temelleri üzerine yapılan ve halihazırda Avrupa’nın en büyük katedrallerinden birisi olan Sevilla Katedrali ve bu caminin minaresi üzerine inşa edilen ünlü Hiralda çan kulesi, İslam döneminden sonra yapılan ama Müslüman ustalar tarafından inşa edilen Alcazar’ı (saray), günümüzde Sevilla Üniversitesi ana kampüsü olarak kullanılan eski tütün fabrikasını göreceğiz. Öğleden sonra Sevilla’dan ayrılarak yaklaşık 150 km uzaklıktaki Cordoba’ya doğru yola çıkıyoruz. Cordoba veya İslam dönemindeki ismiyle Kurtuba şehrine vardığımızda ziyaret edeceğimiz ilk eser 1100’lü yıllarda binlerce kişilik bir cemaate ev sahipliği yapan, bugünlerde ise tam ortasına bir Katedral inşa edilmiş ünlü Cordoba Camii olacak. Eski şehrin dar sokakları, Yahudi mahallesi, bembeyaz evleri, rengarenk çiçeklerle donanmış duvarları arasında kaybolacağız. Konaklama için Granada’ya doğru yola çıkıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama Granada’daki otelimizde.

Kahvaltıdan sonra otelden ayrılıyor ve Granada’yı geziyoruz. Avrupa’daki İslam Medeniyetinin son halkası olan Granada ya da o zamanki adıyla Gırnata, Endülüs Medeniyetinin ve turumuzun en önemli duraklarından birisi. Burada ünlü El-Hamra Sarayı’nı, Cennet’ül Arifin Bahçelerini ziyaret ediyoruz. Zerafetin ve ihtişamın aynı anda nasıl bir araya geldiğini göreceğiz hem de bundan tam 700 yıl önce. Bir başka durağımız ise El Hamra’nın karşısında bulunan El Bayzin tepesi. Dar sokakları, beyaz badanalı evleri ve tepenin en güzel yerinde inşa edilmiş olan camiyi göreceğiz. Medreset’ül Yusuf, İpek Pazarı, Katedral, Darro Nehrinin kenarındaki kafeler göreceğimiz diğer mekânlar arasında. Bu gece DE güzeller güzeli Granada şehrindeyiz. Serbest zamanın ardından akşam yemeği için otelimize dönüyoruz.

Kahvaltımızı yaptıktan sonra otelden ayırılıyor ve Madrid’e doğru yola çıkıyoruz. Ama önce Madrid’den yaklaşık 90 km uzaklıkta olan Toledo’da bir mola veriyoruz. Endülüs İslam Medeniyetinin ilk başkentlerindendir ve en uç noktasıdır diyebiliriz. Tajo nehrinin etrafını çevrelediği, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan ve bir açık hava müze şehri olarak da ilan edilen Toledo, Katedrali, dar sokakları, orta çağdan kalan mimarisi, Damaskino denilen altın işlemeciliği yapan dükkanları ile size tarihi yaşatacak. Biraz serbest vakit geçirdikten sonra Madrid’e devam ediyor, otelimize yerleşiyor ve akşam yemeğimizi alıyoruz. Bu gece Madrid’deyiz.

Bugün dönüş günü. Kahvaltımızın ardından valizlerimizi otobüsümüze koyup otelden ayrılıyoruz ve Madrid’i gezmeye başlıyoruz. Avrupa’nın en kalabalık ve en yeşil başkentlerinden biri olan Madrid’i eminiz ki bir şehir olarak çok seveceksiniz. Nereleri göreceğiz? Kraliyet Sarayı, İspanya Meydanı ve Cervantes Anıtı, Kibele Meydanı ve Çeşmesi, Grand Via ve Castellana Caddeleri, Boğa Güreşi Arenası, Santiago Barnebau Stadı, en seveceğiniz yerlerden biri olduğuna inandığımız Plaza Mayor Meydanı ve son olarak Madrid’in kalbi olarak nitelendirilen Sol yani Güneş Meydanı. Saat 17:50’deki uçağımız için Havalimanına gelişimiz ile Endülüs turumuz dimağlarımızda muhteşem ve bir o kadar da buruk anılar bırakarak sona eriyor. Türk Hava Yollarının TK1860 sefer sayılı uçağı saat 00:05’te İstanbul Havalimanına iniyor.